HAZİRAN GECESİ
Can günlüğüm, canım günlüğüm, ben geldim. Anlatacak o kadar çok şey var ki. Şimdi aç kulaklarını, ve beni iyi dinle. Yazımın sonunda seni sınav yapacağım dikkatle dinlemen de fayda var haberin ola. Sene M.Ö 2008. Bir haziran günüydü. Hava sıcak mı sıcak, yüzümüzden ve bilumum yerlerimizden fışkıran terlerin haddi hesabı yok. Herkes pür teleaş o yana bu yana koşturuyor. Sebebi malum,az sonra evden gelin çıkacak...
Gelen düğün konvoyunun kornoları birbiri ardına çalıyor. Dışarıya kapının önüne doğru çıkıyorum. Derdim gelin olan arkadaşımın dediği talimatı uygulamak, kardeşini bulup bir selam vermek tanışmak. Talimat bu. Neyse, kapının önünde orta boyu az geçik, kumral, bembeyaz tenli,epela gözlü, bir bebecik. Talimat üzerine geldiğimi ve yanlış anlamaması gerektiğini, gelinin arkadaşı olduğumu söylüyorum ve tanışıyoruz. Ve fakat elimi bir türlü bu yakışıklı bebeciğin elinden kurtaramıyorum, ellerimiz tokalaşır vaziyette halen, ve her nedense elim hızla terliyor... Gözleri gözlerime kiltili ve öylece hiç konuşmaksızın derin derin bakıyor elalarıyla kömür gözlerime. Nedense?
Akşam oluyor düğün derdi sarıyor herkescikleri. Omzumda bir el hissediyorum. Hafifce dönüyorum. Yumuşak kadife gibi bir ses diyor ki; bu akşam benimle dans eder misin? Aaa bilmem ki nasıl olur, olur mu ki derken hooooppp kendimi pistte, bu yakışıklı adamın kollarında buluyorum. Tam " ay hiç anlamam danstan falan" derken müzik kesiliyor. Gelin-damat masalarına çoktan oturmuş nikah kıyılmak üzere ve o da nesi herkes bize öcü görmüş gibi pörtlek gözlerle bakıyor. Aman Allaaaam ne oluyor derken, bir orta yaşlı ablacık gelip bize diyor ki; "Siz ne yapıyorsunuz böyle?" "Hiiiiçç dans ediyoruz, çokmu kötü ediyoruz yaaa" "Hayır ondan demedim,burda nikahtan önce dans olmaz,dönünde bi bakın etrafınıza!"
Aman Allaaaam biz piste sürü gibi çıkmıştık nerde bu millet? Tabi biz dumur. Neyse nikah kıyılıyor, dans bu sefer tam gaz. Hemen atıyoruz kendimizi piste. Gözlerimiz birbirine kiltili,kalbime de ne oluyorsa küt küt atıyor deli mi ne?
Düğünün üstünden bir hafta on gün geçiyor. Bir gün hiç beklemediğim anda telefonum çalıyor. Kadife seslim bu. Bu adının- ALİ- olduğundan fazlasını bilmediğim o güzel yüzlü yakışıklı bebecik... Hoş beş derken bir iki saati deviriyoruz telefonda. Benim yakışıklı asker tabi o zaman, zaman kısıtlı. Günler,aylar,yıllar derken bir gün bir bakıyoruz ki biz sevgili olmuşuz da haberimiz yok. Sıkıntılı bir sene geçiriyoruz. Çünkü sevdiceğim, aşk böceğim, trafik kazası geçiriyor ve bacağı kırılıyor. Yedi sekiz ay kadar sıkıntımız sürüyor. Çok şükür bu da geçiyor.
Sene M.S 2009. Burada millattan kasıt tam da anladığınız gibi, evet biz bir birimizin miladıyız, doğru bildiniz ve intertoydan ayıcık kazandınız,kargoyla yollarız ücreti alıcıdan,sevgiler selamlar. Neyse ne diyordum yine aklımı karıştırdın kız günlük, Allah seni bildiği gibi yapsın e mi? Sevdiceğimle ottan pırttan bir konudan dolayı küsüşmüşüz. Demişiz ki al mektuplarını ver mektuplarımı, hıh ben oynamıyom işte,ohçuk demişiz. Yarın da bayramın birinci günü. Bayramda küsüşmek olmaz deyip araşıyoruz dışarıda buluşyoruz. Tamam diyor sevdiceğim al mektuplarını ver mektuplarımı bidahada herkes mektubuna sahip çıksın diyor. Doğru söze ne hacet. Dışarıda gök delinmiş sanki.yağmur kıyamet yıkılıyor ortalık. El ele eve doğru çıkarken sevdiceğim ani ve kıvrak bir hareketle beni kendine doğru döndürüp şappadanak öpüyor. Ve "Benimle evlenir misin? Seni seviyorum" diyor. Allahım kalbim dörtnala koşuyor sanki. E..evet diyorum yarı kekeler yarı konuşur haldeyim...
Sene M.S. 2011. Büyük gün gelmiş çatmış. Aslısı Kerem'ine kavuşacak ' evet'ler uçuşacak aşk yuvamıza doğru. Kınaydı,nikahtı,düğündü derken gözümüzü bir kapatıp açmışız bir de bakmışız ki dolu dolu dopdolu bir yıl olmuş evet diyeli. Ne güzel seninle uyumak,seninle yeni güne uyanmak. Seni sevmek ve sevildiğini bilmek ne kadar güzel... Bir bilsen...
Eveeet sevgili günlükçüm bakalım beni ne kadar iyi d,nlemişsin ufak bir teste tabi tutalım da görelim. Şimdik; sorumuz ahada bu," Aşağıdakilerin hangisi doğrudur?"
A- Ali ve Burcu birbirini çok seviyor.
B- Ali Burcu'yu çok seviyor.
C-Burcu Ali'yi çok seviyor.
D- Bu olayların hepsi bir haziran gecesinde olmuştur.
E- Hepsi.
Hadi kolay gelsin günlükçüm, öptüm şappadanak.